Cildimizi düzenli olarak eksfolye etmeyi öğrendik. Ölü deriden çabucak kurtulmamız gerektiğini biliyoruz. Ya eklememiz gerekenler?
Yaşla beraber o bebekken sahip olduğumuz cilt yapısındaki hemen hemen her bileşen hızla azalmakta. Ergenliğin bitmeye yaklaşmasıyla cildimizdeki bu yapıtaşlarının eksilmeye başlaması doğru orantılı, yani 30’lara geldiğimizde çoktan eksklikler başlamış oluyor. Zaten bu yüzden ilk kırışıklıkları bu yaşlarda görmeye başlıyoruz.
Skualan, son yıllarda cilt bakım uzmanlarının en önemsediği içeriklerden biri. Skualan ve skualen’i karıştırmamamız gerekiyor. Skualen, köpekbalığı karaciğer yağından veya bitkilerden elde ediliyor, doymamış yağ özelliği gösteriyor ve oksidasyona açık; bu yüzden rafta kaldığı sürece oksitleniyor. Skualan ise skualenin hidrojenize edilerek doyurulmuş bir derivativi.
Doğal olarak pek çok canlıda ve insan cilt sebumunda da bulunan skualen cilt yağımızın %10-12 civarında bir kısmını oluşturuyor. Cilt sağlığı için oldukça değerli olan bu içerik, bu değeri yüzünden etik olmayan biçimde, hayvansal kaynaklardan toplanabiliyor. Böyle bir vahşete ortak olmamak için tek yapmanız gereken, satın alacağınız skualan veya skualen içerikli ürünlerin üzerindeki plant-based (bitkisel içerikli) veya vegan ibarelerine dikkat etmek. Çünkü bu harika içerik kolaylıkla zeytinyağından, buğday rüşeyminden veya pirinçten elde edilebiliyor.
Raf ömrü, tazeliği, okside olmaması açısından skualanı önersek de çok kuru ciltler, daha ağır olan skualen içerikli ürünleri tercih edebilirler. Ciltlerinin daha yoğun nemlendirilmeye ihtiyacı olacağından ürünleri daha sık kullanarak bozulma sorununu ortadan kaldırabilirler.